Bilim insanları evrenin fon müziğini duydu. Gürül gürül bir arka plan uğultusu.

Bilim insanları, evrende ultra düşük frekanslı kütleçekimsel dalgaların yarattığı gürül gürül bir arka plan uğultusunu duyduklarını açıkladı.

Bu bulgular, dünyanın dört bir yanındaki gökbilimcilerin uzun bir süre kuramlaştırdıktan sonra elde ettikleri sonuçlara dayanıyor.

Albert Einstein'ın bir asırdan daha uzun bir süre önce öngördüğü uzay-zaman dokusundaki kütleçekimsel dalgaların, evrende düşük frekanslarda nüfuz ederek kozmik arka plan uğultusu oluşturduğuna dair bulgular açıklandı.

Bu bulgular, Kuzey Amerika, Avrupa, Çin, Hindistan ve Avustralya'daki radyo teleskoplarını kullanan yüzlerce bilim insanının yıllar süren çalışmalarının sonucunda elde edildi.

Keşif, 2015-2016'da araştırmacıların iki uzak kara deliğin ürettiği kütleçekimsel dalgaların varlığını ilk kez tespit etmelerinden 7 yıl sonra geldi.

Kara delikler ve diğer büyük kütleli cisimlerin hareketi kütleçekimsel dalgaları oluşturuyor.

Daha önce Lazer İnterferometre Kütleçekimi Dalgası Gözlemevi (LIGO) adı verilen araştırmanın bulgularıyla güçlü, kısa patlama dalgalanmalarıyla Dünya'ya doğru yönelen yüksek frekanslı dalgalar keşfedilmişti.

Ancak bilim insanları uzun yıllardır, uzayda sürekli olarak çalkalandığı düşünülen düşük frekanslı yerçekimi dalgalarını araştırıyorlardı.

Bu çalışmalar sonucunda Kuzey Amerika Kütleçekim Dalgaları Nanohertz Gözlemevi (NANOGrav) eş direktörü Maura McLaughlin, "Evrendeki her şeyin bu kadar büyük ölçekli hareket ettiğine dair elimizde ilk kez kanıtlar var" dedi.

Amerika Birleşik Devletleri'ndeki Ulusal Bilim Vakfı tarafından finanse edilen bu araştırma, NANOGrav üyeleri ve birçok astrofizikçinin katılımıyla gerçekleştirildi.

Bu hafta açıklanan sonuçlar, NANOGrav'ın Kuzey Amerika'daki teleskopları kullanarak 15 yıl boyunca topladığı verileri içeriyor.

Ayrıca Avrupa, Hindistan, Çin ve Avustralya gibi dünyanın dört bir yanındaki kütle çekimsel dalga avcılarından oluşan diğer ekipler de benzer çalışmalar yayınladı.

Astrofizikçi olan Kamionkowski, bu durumu kalabalık bir ortamda duyulan bir davete benzeterek, "Tüm bu insanların konuştuğunu duyacaksınız, ancak ne konuştuklarını anlamayacaksınız" şeklinde açıkladı.

Ancak araştırmacılar, bu tür kütleçekimsel dalgaların incelenmeye devam edilmesinin, evrende bulunan devasa nesneler hakkında daha fazla bilgi edinmeye yardımcı olabileceğini umuyor.

Örneğin, bu gözlemler sayesinde birleşen kara deliklerin ve galaksilerin tarihlerinin izlenebileceği, "kozmik arkeolojiye" yeni kapılar açabileceği belirtiliyor.